Sıkça Sorulan Sorular

Jersey sütümüzün üstünde biriken yağ tabakasına Avrupa’da “Golden Top”, yani “Altın Taç” denmektedir. Sütümüz, üzerinde bir yağ tabakası (Altın Taç) ile birlikte size ulaşmaktadır. Böylece, şanslı olan herkes bu bölümü afiyetle tadabilir. Bu, bir kusur değil; sütümüzün homojenize edilmediğinin ve ekstra yağlı olduğunun bir kanıtıdır, yani Altın Taç’tır.

Tam yağlı sütün neredeyse iki katı yağlı olan sütümüzü homojenize etmediğimiz için, yağ topakları sütün üzerinde bir tabaka oluşturur. Bu, aslında doğaldır ve aldığınız sütün içindeki yağın “gerçek süt yağı” olduğunu gösterir. Çok yağlı süte alışık olmayanlar, sütümüzdeki bol yağı margarin gibi algılayabilir. Çalkalayarak gönül rahatlığıyla afiyetle tüketebilirsiniz.

Yağlı sütler ısıtıldığında, süt yağı kazeinden ve laktozdan ayrılarak sütün yüzeyine çıkar. Yağlı süte alışık olmayanlar, yüzeyde beliren sarı renkteki bu yağ parçacıklarını margarin sanmaktadır. Oysa altın sarısı renge sahip bu bileşen, sütün ekonomik ve besin değeri en yüksek bileşeni olan sade yağdır.

İçerisinde yağda çözünen A, D ve E vitaminleri bulunan sade yağ, ayrıca K2 vitamini ve bütirik asit bakımından oldukça zengindir. Sade yağ, bağışıklık sisteminin korunmasına katkı sağlar, bağırsak florasını düzenler ve bağırsakları korur. Mide asidi salgısını dengeleyerek sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasında etkin rol oynar. Ayrıca sade yağın vücut tarafından emilimi, bitkisel yağlara göre daha kolaydır.

Yoğurt mayalamada yaşanan sorunların birçok sebebi olabilir. Süt, bu sebeplerden yalnızca bir tanesidir. Siz değerli müşterilerimize titizlikle sunduğumuz sütümüz; kalite, besin değerleri ve mikrobiyolojik açıdan yoğurt yapmaya son derece elverişli olup yaptığımız çalışmalarla da desteklenmektedir. Sütümüzde hiçbir katkı maddesi bulunmamaktadır. Bu nedenle süt kaynaklı bir problem olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz.

Yoğurtta düzgün bir yapı ve tat elde edebilmek için kullanacağınız mayanın niteliği ve miktarı, mayalama sıcaklığı, mayalanma süresi ve depolama sıcaklığı gibi parametrelerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Bu durumda diğer etkenleri değerlendirmek önemlidir.

Yoğurdun sulu olmasının başlıca sebepleri ise şunlardır:

• Yoğurt yapmak için kullanılan maya ekşi ve sulu olabilir.

• Mayalama işlemi yüksek sıcaklıkta yapılmış olabilir. (Önerilen 44-45°C’dir.)

• Süte gerekenden fazla miktarda maya katılmış olabilir.

• Mayalama süresi gerektiğinden uzun tutulmuş olabilir. (Önerilen 4-5 saattir.)

• Yoğurt mayalandıktan sonra hızlı bir şekilde soğutulmamış olabilir.

• Depolama sıcaklığı yüksek olabilir. (+4°C’de buzdolabında muhafaza edilmelidir.)

Çiftliğimizde el değmeden sağdığımız sütlerimizi, yağını almadan zengin yağ içeriği ile sizlere sunmaktayız.

Jersey sütünün üstünde biriken yağ tabakasına “Golden Top”, yani “Altın Taç” denmektedir. Sütümüz, üzerinde bir yağ tabakası (Altın Taç) ile birlikte size ulaşmaktadır. Böylece şanslı olan herkes bu bölümün tadını çıkarabilir. Çalkalayarak gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

Sütteki sarı yağ parçacıklarında endişe etmeli miyim?
Endişe edecek bir durum yoktur. Yağlı sütler ısıtıldığında, yağ kazeinden ve laktozdan ayrılarak sütün yüzeyine çıkar. Yağlı süte alışık olmayanlar, yüzeyde beliren sarı renkteki yağ parçacıklarını margarin sanabilir. Oysa altın sarısı renge sahip bu bileşen, sütün besin değeri en yüksek bileşeni olan sade yağdır. İçerisinde yağda çözünen A, D ve E vitaminleri bulunan sade yağ, ayrıca K2 vitamini yönünden oldukça zengindir. Sade yağ, bağışıklık sisteminin korunmasına katkı sağlar, bağırsak florasını düzenler ve bağırsakları korur. Mide asidi salgısını dengeleyerek sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasında etkin rol oynar.

Sütü neden pastörize ediyoruz?
Sütümüz, kalite ve hijyen açısından Avrupa Birliği standartlarının üzerindedir. Sütümüzü, çiftliğimizden mutfağınıza ulaşana kadar güvenle korumak amacıyla pastörize ediyoruz.

Pastörize süt ile yoğurt yapılır mı?
Evde yoğurt yapmak için süt, 90-92°C’ye kadar ısıtılmalıdır. Böylece süt proteinleri, ısıl işlemle birlikte yoğurt yapımına elverişli hale gelir. Pastörizasyon ise kaynama noktasından daha düşük bir sıcaklıkta, 72°C’de gerçekleştirilir. Pastörize sütü doğrudan istediğiniz sıcaklıklara getirerek içebilir veya yemeklerde kullanabilirsiniz.

Ancak yoğurt yapmak için süte 90-92°C’de 10-15 dakika ısıl işlem uygulamanız gerekir. Bu işlem, yoğurt yapısının düzgün olmasını sağlarken, kaynama sırasında belli miktarda suyun buharlaşması sayesinde daha kıvamlı bir yoğurt elde etmenizi sağlar. Yoğurdun mayalanması için önerilen sıcaklık ise 45°C’dir.

Jersey sütümüzde doğal olarak bulunan süt yağı oranı %5-6 olup, zengin bir süt yağı içeriğine sahiptir. Süt yağı, bu zengin içerikten dolayı daha sarı ve yoğundur. Sütümüzde hiçbir katkı maddesi bulunmamaktadır. Evde yaptığınız yoğurdun kaymağı, tamamen doğal süt yağından oluşur. Süt yağı, doğal yapısı gereği katılaşma ve yüzeyde toplanma eğilimi gösterir. Uzun süre soğuk depolamada bu katılaşmadan kaynaklanan kaymak yapısında parçalanma olmaması için yaptığınız yoğurdu taze olarak tüketmenizi tavsiye ederiz.

Sütümüz, Türkiye ve dünya kalite standartlarının çok üzerinde bir süttür. Otomatik sağım robotlarıyla el değmeden sağılıp, yine el değmeden titizlikle sizlere ulaştırılmaktadır. Bizler için müşteri memnuniyeti ve doğallık esastır. Bu doğrultuda, sütümüzün içerisine su veya katkı maddesi gibi kalitemizle örtüşmeyen hiçbir madde eklememiz söz konusu değildir. Bu nedenle probleminizin sütten kaynaklanmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Aşağıda sıraladığımız nedenleri ve önerileri göz önünde bulundurmanızı rica ederiz.

Yoğurdun sulu olmasına neden olabilecek başlıca faktörler:

• Yoğurt yapılacak sütün kaynatma sıcaklığının düşük ve ısıl işlemin yetersiz sürede uygulanması
• Yoğurt yapılacak mayanın bozuk veya kusurlu olması (ekşi, sulu vb.)
• Mayalanan sütün sıcaklığının normalden yüksek olması
• Mayalanma süresinin uzun ve sıcaklığın yüksek olması
• Yoğurdun mekanik sarsıntıya uğraması

• Çözüm Önerileri:

  • Yoğurt yapılacak süt, 90-95°C’de 10-15 dakika ısıtılmalıdır.
  • Yoğurt mayalama sıcaklığı 44-45°C olup bu sıcaklıkta sabit tutulmalıdır.
  • Mayalama işlemi tamamlandıktan sonra yoğurt hemen soğutulmalı ve sarsılmamalıdır.
  • Yoğurt mayasının kusursuz olmasına özen gösterilmelidir.

Yaşadığınız problem, yoğurt yapımında sıkça karşılaşılan sorunlardan biridir. Bu problemi çözebilmek için aşağıda belirtilen sebepleri ve çözüm önerilerini dikkate almanızı öneririz. Mükemmel yoğurtlar yapacağınıza eminiz.

Olası Nedenler:

• Süte gerekenden fazla miktarda maya katılması
• Mayalanma süresinin ve sıcaklığının yüksek olması
• Mayalanma işlemi bittikten sonra yoğurdun hızlı bir şekilde soğutulmaması
• Depolama sıcaklığının yüksek olması

• Çözüm Önerileri:

  • Mayalanma işleminin ardından etkili bir soğutma yapılarak yoğurt bakterilerinin etkinliği minimuma indirilmelidir.
  • Depolama sıcaklığı mutlaka 10°C’nin altında olmalıdır.

Sütün yağlı olması tamamen hayvan sağlığı ve kullandığımız yemlerle ilgilidir. Süt sağıldıktan sonra yağ eklenmesi kesinlikle söz konusu değildir. İşletmemizde, BM Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) tarafından belirlenen İyi Süt Çiftliği Uygulamaları eksiksiz uygulanmakta; hayvan sağlığı, beslenme ve hayvan refahı en üst düzeyde sağlanmaktadır. Hava, su ve yem kalitesine özel önem verilmektedir. Bunun karşılığında da yüksek kalitede ve yağlı süt üretebilmekteyiz.

Sizlere ulaştırdığımız yüksek kaliteli Jersey sütümüzde hijyen ve sağlığı ön planda tutmaktayız. Bu nedenle sütü, saniyeler içinde ısıtarak hızlıca soğuturuz. Böylelikle tüm zararlı bakterileri yok ederken, sütün besin değerini korur ve faydasından ödün vermeden sizlere sunarız. Her üretim sonrasında mikrobiyolojik testlerini yapar ve uygunluğunu kontrol ederiz. Sütümüzü kaynatmadan istediğiniz sıcaklığa getirerek gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

Pastörize işlemi, sütün 72°C’ye saniyeler içinde ısıtılıp soğutulmasıdır. Böylece sütteki zararlı bakteriler yok edilirken yararlı bakteriler ve besin değerleri korunur. Bu işlemde kesinlikle katkı maddesi bulunmamaktadır.

Yoğurt yapmak için kullanacağınız sütü, 90-92°C’de 10-15 dakika ısıtmanız gerekmektedir. Ardından, sütü yoğurt mayalama sıcaklığı olan 44-45°C’ye kadar soğutarak mayalayabilirsiniz.

Evde yoğurt yaparken devamlı olarak aynı mayanın kullanılması sonucunda, ortamdan yoğurt bakterilerini hasta eden virüsler mayaya bulaşabilir. Bu durumda yararlı yoğurt bakterileri iş göremez hale gelir. Bunun sonucunda yoğurtta sünme, yapışkanlık, yapı bozukluğu gibi istenmeyen durumlar meydana gelir. Bu durumu engellemek için yoğurt yapılacak mayayı sık aralıklarla değiştirmek gerekmektedir.

1. Öncelikle tencereye sütü dökmeden içini su ile çalkalayın. Bu işlem sütün dibinin tutmaması için önemli. Ardından yüksek ateşte üzeri köpük köpük olana kadar karıştırıp sütünüzü *92° ‘yi geçmeyecek şekilde kaynamadan ısıtın.
2. Süt köpük köpük olmaya başladığında, durmayacak şekilde altını kısın. Temiz bir kaşık yardımıyla 10 - 15 dk boyunca köpük köpük olan sütü kaynamadan havalandırarak ısıtmaya devam edin.
3. Isıtma işlemi bittikten sonra yoğurt mayalayacağınız cam, toprak ya da seramik kabı temiz bir mutfak örtüsünün orta kısmına alın. Isınan sütü kaba boşaltın ve mayalama sıcaklığına kadar soğumasını bekleyin.
4. Mayalama sıcaklığını 46-47°C olarak tavsiye ediyoruz. Uygun sıcaklığı anlayabilmek adına serçe parmağınızın uç kısmını sütün içine daldırın. Süt ne çok ılık ne de çok sıcak olmalıdır. Parmağınız sütün ısısına en az 10 saniye dayanmalıdır. 3 litre Uluova süt için maya miktarı yaklaşık 3 yemek kaşığı (60-70g) olmalıdır.
5. Mayalama için kullanacağınız yoğurdu, küçük bir kasede maya olmayı bekleyen az miktarda ılık süte karıştırdıktan sonra yoğurdu mayalayacağınız kabın ortasından Uluova süte ekleyip kaşık yardımıyla karıştırın. Mayalanan sütün sıcaklığını koruması için alt kısmında kalan örtüyle çevresini ve üzerini kapatın.
6. Mayalanma süresi esnasında yoğurdunuzu 46-47°C sabit sıcaklıkta,  çalkalanmadan sabit kalmasına özen gösterin.
7. Ortalama 4-4,5 saat sonrasında yoğurdunuzun üzerini açın. Yoğurdu ağzı açık bir şekilde 10 dakika havalandırdıktan sonra kapatarak +4°C’de buzdolabına koyun. Yoğurt yapısının bozulmaması için çok fazla hareket ettirmemeye dikkat edin.
8. Yoğurdu 1 gün buzdolabında dinlendirdikten sonra servis edebilirsiniz. *(Kaynatmadan 92°‘yi geçmeyecek şekilde ısıtmaktaki amaç yoğurdun kıvamını artırırken sütün besin değerlerini korumaktır.) Âfiyet olsun.

Mayaladığınız yoğurdu sıcaklığını koruması için alt kısmında kalan örtüyle çevresini ve üzerini kapatın. Mayalanma sırasında fazla suyun buharlaşması için üzerini kevgirle kapatmanız önerilir. Ortalama 4 -4,5 saat sonrasında üzerini açtığınız yoğurdu ağzı açık bir şekilde 10 dakika havalandırdıktan sonra +4℃’de buzdolabına alın. Katı kıvamlı yoğurt elde edebilmek için buzdolabında ağzı açık bir şekilde 1 gün bekletin. Fakat buzdolabının içerisinde fiziksel ve mikrobiyolojik kirlilik (küflenmiş meyve sebze vs.) olmamasına özen gösterin. Aksi takdirde yoğurdunuza bulaşacaktır.

Ekşiyen yoğurtlarınızı süzme yoğurduna (torba yoğurt) çevirerek değerlendirebilirsiniz.  Bir kaba temiz bir bezi yerleştirerek ağız kısmını açıp yoğurdu bu beze alın. Boşluk kalmayacak şekilde bezi sıkın ve bağlayın. Bez torbayı süzgece koyun. Bez torbanın üzerine tabak koyarak üzerine ağırlık yapması için dolu bir su şişesi koyabilirsiniz. Böylece yoğurdun bütün suyu akmış olacaktır. 1 gece bekletin. Süzme yoğurdunuz hazır olacaktır.

Yüksek yağ oranına sahip jersey sütümüz sizlere yüksek kalitede ve lezzette tereyağı yapma imkanı sunmaktadır. Uluova Jersey sütünün altın rengindeki tereyağını elde etmek için yoğurt kaymağını cam kavanoza alarak üzerine ılık su ekleyin ve kapağını kapatın. Kavanozu çalkalayarak ya da mikser yardımıyla karışmasını sağlayın. Kavanozun üst kısmında yağ parçacıkları oluşmaya başlayacaktır. Yağ parçacıkları bütünleşmeye başlayınca oluşan tereyağını kaşık yardımıyla alın ve soğuk suyla çıkan su berraklaşana kadar durulayın. Tereyağı sertleşene kadar ve ayranından tamamen ayrılana kadar bu işleme devam edin.

Yüksek yağlı sütümüzden yüksek kalitede kaymak elde edebilirsiniz. Sütü ocakta kısık ateşte kaymak tutana kadar pişirin. Yeterince kaymak tuttuğunda ocaktan alın ve soğumaya bırakın. Bir gece buzdolabında bekletin. Ertesi gün kaymağı bıçak yardımıyla keserek rulo halinde sevdiklerinize sunabilirsiniz. Karşılaşacağınız kaymağa hayran kalacaksınız.

Yoğurt mayalamada yaşanan sorunların birçok sebebi olabilmektedir. Süt bu sebeplerden sadece bir tanesidir. Yoğurtta düzgün bir yapı ve tat elde edebilmek için kullanacağımız mayanın niteliği ve miktarı, mayalama sıcaklığı, mayalanma süresi, bekletilme sıcaklığı gibi parametrelerin de göz önünde bulundurulması gerekmektedir. Sütümüzün kalitesi ve mikrobiyolojik özellikleri yoğurt yapmak için son derece uygun olup yaptığımız çalışmalarla da bu uygunluk doğrulanmaktadır. Bu nedenle süt kaynaklı bir problem olmadığını gönül rahatlığı ile söyleyebiliriz. Bu durumda diğer etkenleri değerlendirmek gerekmektedir. Yoğurdun sulu olmasının başlıca sebepleri şu şekilde sıralanabilir:

• Yoğurt yapmak için kullanılan maya ekşi ve sulu olabilir.
• Yüksek sıcaklıkta mayalama yapılmış olabilir.(Önerilen 4-5 saat)
• Yoğurt mayalandıktan sonra hızlı bir şekilde soğutulmamış olabilir.
• Yoğurt yapılacak olan süt 90-92℃’ye ulaşmamış ve protein yapısı denatüre olmamış olabilir.
• Bekletilme sıcaklığı yüksek olabilir. (+4 derecede buzdolabında muhafaza edilmelidir.)
• Maya tutmayan yoğurt yapım işleminde sütü suçlu kabul edebilmek için birkaç müşteri sorunu değil topyekün müşteri sorunlarıyla karşılaşılması gerekir. Sütümüzle ilgili böyle bir durum yaşanmamaktadır. Dolayısıyla sorunun kaynağı süt olmadığını gönül rahatlığıyla söyleyebiliriz. Yoğurt mayalama konusunda sorun yaşanmaması için video ve fotoğraf destekli tarifleri pek yakında sizlerle paylaşacağız. Sütümüzün her damlasının sonuna kadar arkasındayız. Sütümüzden emin olabilirsiniz. İçiniz rahat olsun. İyi günler dileriz.

Suyunu buharlaştırmak suretiyle, sütün içerisindeki kuru madde oranını artırarak daha sert ve kıvamlı yoğurt elde etmeniz için bu işlemi tavsiye ediyoruz. Kaymağı bir yana, sütümüzün içeriği bilimsel olarak çok kıymetli ve eşsizdir.

Tereyağlarımız, Jersey ineklerimizin sütünden; yağ oranı en az %65 olan, içerisine yoğurt kültürü (mayası) katılarak üretilmiş pastörize kremalardan yapılmaktadır.

Hijyenine ve sağlığına büyük önem verilerek size sunulan yüksek kaliteli Jersey sütümüz, saniyeler içinde ısıtılıp soğutulur. Bu işlemle, tüm zararlı bakteriler yok edilirken sütün besin değeri korunur ve kayıp yaşanmaz. Bu nedenle, Avrupa Birliği standartlarının çok üzerinde bir üretim süreciyle sizlere ulaştırılan sütümüzü içmek veya tatlı yapmak için kullanacaksanız kaynatmadan istediğiniz sıcaklığa getirerek gönül rahatlığıyla tüketebilirsiniz.

Sütümüz pastörizedir, içmek için ısıl işleme gerek yoktur. Yalnızca istediğiniz sıcaklığa getirip içebilirsiniz.

Evet, sütümüz günlük ve pastörizedir.

Yoğurt üretiminde, kullandığımız sütten son ürüne kadar her aşamada numuneler alarak çiftliğimizde bulunan laboratuvarımızda analizler yapıyoruz. Ayrıca, üretim öncesinde ortam ve ekipmanlarda da düzenli olarak küf/maya analizleri gerçekleştiriyoruz. Herhangi bir limit dışı değer tespit edilirse, gerekli önlemleri ve temizlik prosedürlerini uygulamadan üretime başlamıyoruz.

Ancak şunu da belirtmeliyiz ki küfü tamamen sıfıra indirmek mümkün değildir. Küf, nemli ve sıcak ortamlarda çok hızlı üreyen bir organizmadır. Bu nedenle ürünlerin daima soğuk zincirde saklanması büyük önem taşır. Bizler, yoğurtlarımızı sevk edilene kadar soğuk depolarımızda uygun koşullarda muhafaza ediyor ve frigolu araçlarımızla soğuk zinciri koruyarak sevkiyatını gerçekleştiriyoruz.

Ürünlerimizin raf ömrü, şahit numuneler kullanılarak ve soğuk zincirin korunması sağlanarak test edilmiştir. Bayi tarafında ve tüketici tarafında da soğuk zincirin korunması bu nedenle çok önemlidir. Bir küflenme söz konusu olduğunda, ürünün bayi veya satış sonrası uygun ortamda muhafaza edilip edilmediği mutlaka kontrol edilmelidir.

Hayır, sütümüzde gluten bulunmamaktadır.

Sütümüzün yağ oranı %5-6 arasında olup %5’in altına düşmemektedir. Zaman zaman mevsimsel değişikliklerden kaynaklı olarak %5’in üzerine çıkabilmektedir.

Çiftliğimizde, hayvan besleme uygulamaları uzman veterinerler eşliğinde titizlikle yürütülmektedir. Jersey ineklerimizin beslenme programları, sürekli iyileştirme prensibiyle hazırlanmakta ve uygulanmaktadır. Bu çalışmaların sonucunda ise sağlıklı Jersey ineklerinden yüksek verim alınmakta; yüksek yağ ve protein oranlarına sahip sütler üretilebilmektedir. Bu nedenle sütümüzdeki yağ, protein ve kuru madde oranları yüksek olup kaymak verimi de diğer Jersey sütlerine göre daha fazladır.

Web sitemizde, güncel tüm satış noktalarımızın il ve ilçe bilgileri eklenmiştir. Kendinize en yakın il ve ilçeyi seçerek satış noktalarımızın adres ve teslimat günlerine ulaşabilirsiniz.

Detaylı bilgi için: https://uluovaciftligi.com/satis-noktalari

Şu an için İstanbul’da Biçen Mağazacılık, Boldy, Sarıyer Marketler, Mopaş, Onur Perakende, Özkuruşlar, Özdilek, Rami Karadağlar Gıda; Balıkesir’de 6N Marketleri; Bursa’da Özdilek Hipermarketleri; Kocaeli’nde Mopaş; Çanakkale’de Uysal Marketler; Tekirdağ’da ise DMR Gıda ile çalışıyoruz.

Yeni zincir marketlerle anlaşmalarımız başladığında sosyal medya hesaplarımızdan ve web sitemizden duyurusunu yapıyor olacağız. Güncel satış noktalarımız için bizi takip etmeye devam edin!

Ürün fiyatlarımızın, sadece bir ürünü değil; sağlıklı ve güvenilir üretimi temsil ettiğini belirtmek isteriz. Çiftliğimizde hayvanlarımızın sağlıklı beslenmesi ve bakımı, sütün kalitesini doğrudan etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Bunun yanı sıra, ürünlerimizin her aşamasında yaptığımız analiz ve laboratuvar testleri, hijyen ve güvenliği sağlamak adına ciddi bir maliyet oluşturmaktadır.

Ayrıca, çiftlikten sofranıza ulaşana kadar her aşamada çalışan personelimiz, soğuk zincirin korunması için özel ekipman ve araçlarımız, ulaşım giderleri ve markamızı sizlere en iyi şekilde tanıtabilmek için yaptığımız iletişim ve reklam faaliyetleri de ürün fiyatlarına yansımaktadır.

Son olarak, satış noktalarımızın da kendi operasyonel giderlerini eklemesiyle birlikte ürünlerimizin son satış fiyatları ortaya çıkmaktadır.
Bizler, her zaman en kaliteli ve en sağlıklı ürünleri sizlere sunmayı amaçlıyoruz. Sağlıklı ve doğal ürün üretmenin maalesef ucuz bir yolu yok; ancak şunu bilmenizi isteriz ki fiyatlarımız, kalitemiz ve doğallığımızın bir yansımasıdır.

Ürünün saklama koşulları, dayanıklılığı açısından en önemli unsurlardan biridir. Yoğurdumuzda, dayanım süresini artıracak hiçbir katkı maddesi bulunmamaktadır. Bu nedenle, ürün uygun ısıda ve doğru koşullarda saklanmazsa küflenme meydana gelebilir.

Her il ve ilçede fiyat farklılıkları olabilir. Satış noktaları, kendi maliyet ve giderlerini ekleyerek satış fiyatlarını belirlerler. Bu nedenle fiyatlarımızda bayi bazında değişiklikler görülebilir.

• Tüm satışta olan ürünlerimizi ve detaylı bilgileri incelemek için aşağıdaki bağlantıya tıklayabilirsiniz:

  👉 Uluova Çiftliği Online Sipariş Sayfası

Sütlerimize kaynatma işlemi uygulanmamaktadır. Sütümüz, sağlıklı üretim ilkelerimiz doğrultusunda 72°C’de 15 saniye süren bir ısıtma işleminden geçirilir. Bu işlem, herhangi bir katkı maddesi kullanılmadan sütün yapısını bozmadan uygulanır. Böylece sütte bulunan protein, vitamin, kalsiyum gibi yararlı besin ögeleri zarar görmezken; çiğ sütte bulunabilecek hastalık yapıcı mikroorganizmalar ve gıda yapısını bozucu diğer mikroorganizmalar yok edilir.

Web sitemiz üzerinden verilen siparişlerde, şu anda sadece İstanbul’da evlere servis hizmetimiz bulunmaktadır. Web sitemizde yayınladığımız satış noktaları bölümünden güncel satış noktalarımıza ulaşabilir ve iletişime geçebilirsiniz. Ayrıca web sitemiz üzerinden sipariş oluşturarak da eve teslimat hizmetinden faydalanabilirsiniz.

Belirli şehirlerde kargo ile gönderim hizmetimiz mevcuttur. Web sitemiz üzerinden sipariş oluşturduğunuzda, sistem sizi kargo ile teslimat yapılabilen illerdeki satış noktalarına veya eve teslimat yapan bayilerimize yönlendirecektir.

Belirli şehirlerde web sitemiz üzerinden online satışımız mevcuttur. İstanbul başta olmak üzere bazı şehirlerde online sipariş vererek ürünlerimizi kolayca temin edebilirsiniz. Ayrıca, satış noktalarımızdan ya da evlere servis veren bayilerimizden veya Yemeksepeti Market’ten de ürünlerimizi temin edebilirsiniz.

https://uluovaciftligi.com/satis-noktalari

Evet Çanakkale ‘de satışlarımız mevcuttur. Size iletmiş olduğumuz linkten kendinize en yakın güncel satış noktalarımıza ulaşabilirsiniz. https://uluovaciftligi.com/satis-noktalari

Merhabalar, sütünüzü satmak için başvuruda bulunabilirsiniz. Yetkili arkadaşlarımızın size ulaşabilmesi için iletişim bilgilerinizi bizimle paylaşmanızı rica ederiz. İletişim bilgilerinizi, web sitemizdeki iletişim formunu doldurarak kolayca bize iletebilirsiniz: İletişim Formu.

Anlayışınız için çok teşekkür ederiz. Süt fiyatlarımız, yalnızca bir ürünü değil; sağlıklı, güvenilir ve sürdürülebilir üretimi temsil etmektedir. Ürettiğimiz süt, %100 A2 proteinine sahip olup, doğal ve katkısızdır.

Çiftliğimizde, hayvanlarımızın sağlıklı beslenmesi ve bakımı için özenle hazırlanan yem programlarından tutun, hijyenik dolum aşamalarına ve soğuk zincir lojistiğine kadar her adımda kaliteyi öncelikli olarak ele alıyoruz. Bu süreçte;

✅ Hayvanlarımızın sağlığı için veteriner hekimlerimiz eşliğinde yapılan düzenli sağlık kontrolleri,
✅ Hijyenik ortamda dolum ve paketleme süreçleri,
✅ Soğuk zincirin korunması için özel ekipman ve araç kullanımı,
✅ Her parti üretim için yapılan mikrobiyolojik ve kalite analizleri gibi birçok maliyet unsuru ortaya çıkıyor.

Tüm bu süreçlerin maliyetlerini siz değerli tüketicilerimize en düşük seviyede yansıtmaya özen gösteriyoruz. Çünkü en büyük amacımız, size katkısız, doğal ve en kaliteli A2 sütünü sunabilmek.

Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu kalite ve güveni sürdürebilmek için aynı özeni göstermeye devam edeceğiz.

Evet, sütlerimiz üretildiği gün satış noktalarımıza sevk edilir ve taze olarak raflarda yerini alır. Ürünlerimizin raf ömrü 7 gündür ve bu süre boyunca tazeliğini koruyarak güvenle tüketebilirsiniz.

Peynirlerimizin mayası geleneksel peynir yapımında kullanılan doğal şırdan mayasıdır. Bu doğal maya, hayvansal kaynaklı olup katkı maddesi içermez. Sadece şırdan mayası kullanarak ürettiğimiz peynirlerimiz, lezzeti ve doğallığıyla öne çıkar. Afiyetle ve güvenle tüketebilirsiniz.

Merhabalar, peynirlerimizin üretiminde geleneksel peynir yapımında kullanılan doğal şırdan mayası tercih edilmektedir. Şırdan mayası, hayvansal kaynaklı doğal bir mayadır ve katkı maddesi içermez. Bu sayede peynirlerimiz hem lezzetli hem de sağlıklı şekilde üretilmektedir.

Merhabalar, yoğurt mayamız tamamen doğal ve katkısızdır. İçeriğinde yalnızca süt ve geleneksel yoğurt kültürü bulunur. Yoğurt kültürü; yoğurdun oluşması için gerekli olan (l. Burgaricus S. Termofillus) ve süt şekeri (laktoz) bakterilerini içerir. Bu bakteriler sayesinde yoğurt, doğal fermantasyon süreci ile üretilir ve sağlıklı bir şekilde mayalanır.

Katkı maddesi veya koruyucu içermez, gönül rahatlığıyla kullanabilirsiniz.

İnek sütü içeriğinde A1 ve A2 olmak üzere iki farklı beta-kazein protein formu bulunur. A2 süt, yalnızca A2-beta-kazein proteinini içeren süttür.

A2 süt, diğer sütlere göre daha yüksek besin değerine sahip olup, sütün orijinal ilk halidir. Ayrıca, alışkın olduğumuz yapısı sayesinde daha kolay sindirilir.

Uluova Süt Çiftliği’nde üretilen %100 doğal ve taze A2 sütü, genel sağlık ve zindeliği destekleyen, zengin A2 protein kaynağıdır. A2 süt, özellikle halsizlik, hazımsızlık gibi sindirim sorunlarına ve alerjik reaksiyonlara yol açmamasıyla bilinir. Yapılan bilimsel araştırmalar da bu faydaları desteklemektedir.

İşte A2 sütünün öne çıkan faydalarından bazıları:

✅ Daha kolay sindirilir; tüketildiğinde halsizlik, şişkinlik ve hazımsızlık gibi sorunlara yol açmaz.
✅ Geleneksel süte kıyasla daha fazla prolin amino asidine sahiptir.
✅ Zengin içeriği sayesinde çocukların büyüme ve gelişimini, yaşlıların da genel sağlığını destekler.
✅ Bağışıklık sistemini güçlendirecek enerji ve besin değerlerini sağlar.
✅ Sporcular için de ideal bir besindir; antrenman sonrası enerji kaynağı olarak tüketilebilir.

A2 süt ve süt ürünlerimiz, tamamen doğal ve katkısızdır. %100 saf süt kullanılarak üretilir ve hiçbir katkı maddesi içermez. Ayrıca yüksek besin değerine sahip olup güvenle tüketebilirsiniz.

Merhabalar, çiftliğimizde ürettiğimiz süt, doğal yapısını korur ve herhangi bir değişime uğramaz. Bu nedenle, standart sütle aynı seviyede laktoz içerir.

Yapılan bilimsel araştırmalar, laktoz intoleransı olan bazı bireylerin A2 sütü klasik süte kıyasla daha kolay sindirebildiğini göstermektedir. Ancak her bireyin hassasiyeti farklı olabileceğinden, özellikle çocuklarda süt tüketimi için mutlaka doktorunuza danışmanızı öneririz.

Geleneksel sütün orijinal hali olan A2 süt, %100 doğaldır ve diğer sütlere göre %25 daha fazla yağ ile %20 daha fazla protein ve kalsiyum içerir. Zengin besin içeriği sayesinde sindirim açısından da kolaylık sağlar ve herhangi bir sindirim zorluğuna yol açmaz. Bu nedenle A2 süt, çocuklar dahil tüm aile bireylerinin tüketimi için uygundur.

A2 süt ve süt ürünlerimiz, özellikle süt içtiğinde sindirim zorluğu yaşayan bireyler başta olmak üzere tüm tüketiciler için uygundur. Ancak klinik olarak laktoz intoleransı teşhisi konulan bireylerin, A2 süt ürünlerini doktor tavsiyesi ile tüketmeleri önerilir.

Evet, A2 süt ve süt ürünlerimiz laktoz içerir. Ancak bu ürünler, özellikle süt içtiğinde sindirim zorluğu yaşayan bireyler başta olmak üzere tüm tüketiciler için uygundur. Klinik olarak laktoz intoleransı teşhisi konulan bireylerin, A2 süt ürünlerini doktor tavsiyesi ile tüketmeleri önerilir.

Merhabalar, sporcular üzerinde yapılan bilimsel çalışmalar, A2 sütün kas fonksiyonlarını destekleyerek kas kaybını azaltmaya ve toparlanma sürecini hızlandırmaya yardımcı olduğunu göstermektedir. Bu nedenle, A2 süt alternatif bir destekleyici olarak sporcular tarafından güvenle tüketilebilir.

Uluova Çiftliği’nde bulunan ineklerin %100 A2 protein içeren süt verdiği bilgisi, genetik analizlere dayanmaktadır. Çiftliğimizde her bir ineğin genetik yapısı, uygun tekniklerle detaylı olarak incelenmektedir. Yapılan bu analizlerin sonuçları TÜBİTAK tarafından da onaylanmıştır. Bu sayede yalnızca A2 protein içeren ineklerin sütü, siz değerli müşterilerimize ulaştırılmaktadır.

A2 sütü, yalnızca A2 proteinini içeren süt anlamına gelir. A2 süt üreten inekler, genetik olarak mutasyona uğramamış ve orijinal süt protein yapısını koruyan ineklerdir. Bu nedenle A2 süt, sütün doğal ve en saf halidir.

Dünyanın gelişmiş ülkelerinde yaygın olarak bilinen ve tercih edilen A2 süt, sindirimi kolaylaştırması ve alerjik reaksiyon riskini azaltmasıyla da öne çıkar.

İneklerimizin genetik yapısı, TÜBİTAK tarafından detaylı olarak incelenip onaylanmıştır. Bu sayede, ülkemizin resmi onaylı ve belgeli tek %100 A2 sütünü üretip satışa sunuyoruz.

A2 süt ve süt ürünlerimiz, özellikle süt içtiğinde sindirim zorluğu yaşayan bireyler dahil olmak üzere birçok tüketici için uygundur. Ancak klinik olarak süt alerjisi veya laktoz intoleransı teşhisi konulan bireylerin süt ürünlerini tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir.

Evet, hamile kadınlar sütümüzü gönül rahatlığıyla tüketebilir. A2 süt ve süt ürünlerimiz, özellikle süt içtiğinde sindirim zorluğu yaşayan bireyler için daha kolay sindirilebilir bir yapıya sahiptir. Gaz, hazımsızlık ve sindirim sorunlarına yol açmaz.

Ancak, klinik olarak laktoz intoleransı teşhisi konulan bireylerin süt ürünlerini tüketmeden önce mutlaka doktorlarına danışmaları önerilir.

Çocuk doktorları, genellikle bebeklere 1 yaşına kadar inek sütü verilmesini önermiyor. Anne sütü yoksa veya yetersizse devam sütü (mama) tercih edilmelidir. 1 yaş ile 2 yaş arasındaki dönemde ise inek sütüyle muhallebi, kek veya çorba gibi pişirilerek tüketimi önerilir.

Süt sindirimi zor bir besindir, bu nedenle genelde 2 yaş sonrası içilmesi tavsiye edilir. Ancak, bizim sütümüz %100 A2 süt olduğu için sindirimi daha kolaydır, gaz yapmaz ve hazımsızlık oluşturmaz. Bu nedenle, 1 yaş sonrası bebeklerinize doktorunuza danışarak sütümüzü güvenle verebilirsiniz.

Ari işletme, hayvanlarda yaygın görülen sığır tüberkülozu, sığır, koyun ve keçi brusellozu gibi hastalıkların bulunmadığı, yani bu hastalıklardan arınmış işletme anlamına gelir. Bu uygulama, hayvanlardan insanlara bulaşabilen hastalıkları önleyerek halk sağlığını korumak, sağlıklı hayvan yetiştiriciliğini desteklemek ve kaliteli süt üretimini sağlamak amacıyla yapılmaktadır.

2012/21 sayılı “Hastalıktan Ari İşletmeler ve Onaylı Çiftlikler Genelgesi” kapsamında başvuru yapan işletmeler, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından detaylı incelemelerden geçer. İncelemeler sonucunda gerekli şartları sağlayan işletmelere “Hastalıktan Ari İşletme” sertifikası verilir. Bu belge, işletmenin hastalıklardan ari ve sağlıklı üretim yaptığı anlamına gelir.

“İyi Tarım Uygulamaları”, çevreye, insan ve hayvan sağlığına zarar vermeden yapılan tarımsal üretimi ifade eder. Bu üretim modeli, doğal kaynakları koruyarak tarımda izlenebilirliği ve sürdürülebilirliği sağlar, aynı zamanda gıda güvenliğini destekler. Yani hem çevreyi hem de insan sağlığını koruyarak en doğal ve sağlıklı üretimi amaçlar.

Evet, tüm süt üreticileri gibi biz de soya, mısır gibi Türkiye’de üretilen ve ithalatına izin verilen gen hatlarını içeren yem hammaddeleri kullanıyoruz. Bu yemler, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından düzenli olarak denetlenmektedir.

Evet, yeni doğan bir buzağının ilk olarak annesinin sütünden (kolostrum) içmesi çok önemlidir. Ancak yeni buzağılayan bir inek, buzağının ihtiyacından çok daha fazla kolostrum üretir. Buzağı ihtiyacı olan kadarını zaten afiyetle içer. 😊

Jersey inekleri, Holstein ırkına göre daha küçük yapılıdır. Süt yapısı açısından Jerseyler, Holsteinlara kıyasla daha yüksek oranda yağ, protein, kuru madde ve vitamin içerir. Bu nedenle Jersey sütü besin değeri açısından oldukça zengindir.

Hayır. Tüm canlılarda olduğu gibi ineklerin de vücutlarında yaşamsal faaliyetleri sürdürmek için doğal olarak bazı hormonlar bulunur. Bu hormonlar, görevlerini tamamladıktan sonra vücuttan atılır veya parçalanır.

Süt, et, yumurta gibi hayvansal gıdalardaki bu doğal hormonlar insan sağlığına zarar verecek düzeyde değildir. Yani ineklerin sütünde hormon bulunması doğaldır ve insan sağlığı açısından bir risk oluşturmaz. Bizim sütlerimizde hiçbir yapay hormon veya katkı maddesi bulunmaz. Tamamen doğal ve sağlıklıdır.

Sığırların, milattan önce 5000-6000 yıllarında Anadolu’da evcilleştirildiği ve buradan dünyanın diğer bölgelerine yayıldığı bilinmektedir. Günümüzde dünyada yaklaşık 300 farklı sığır ırkı vardır ve bu ırklar genelde iki yabani formdan köken alır: Bostaurus primigenius ve Bostaurus brachyceros.

Avrupa, Batı Asya ve Kuzey Afrika’da yaygın olan Bostaurus primigenius grubundan köken alan ırklar arasında Holstein ve Boz Step gibi ırklar yer alır. Jersey, Guernsey, Brown Swiss (İsviçre Esmeri) ve Anadolu’nun bazı yerli ırkları ise Bostaurus brachyceros grubuna dahildir.

Çiftliğimizde Jersey, Guernsey, Brown Swiss ve Holstein ırkı ineklerimiz bulunmaktadır. Bu ırklar, yüksek süt kalitesi ve besin değeri açısından öne çıkar; sağlıklı ve doğal süt üretimiyle tanınır.

Çiftliğimizde ineklerimizin beslenmesinde kullandığımız yemler, geleneksel tarım yöntemleriyle üretilen doğal hammaddelerden oluşur. Kesinlikle antibiyotikli yem katkıları veya insan sağlığına zararlı hiçbir madde kullanmıyoruz.

Ayrıca, sadece “Hastalıklardan Ari Çiftlik” sertifikasına sahip olan çiftliklerin üretebildiği sütü üretiyoruz. Sütlerimiz, Avrupa Birliği standartlarına uygun şekilde ve Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Ulusal Kalıntı İzleme” programı kapsamında düzenli olarak analiz edilmektedir.

Bununla birlikte, sütlerimizi üreten ineklerimizin Beta Casein A2 ürettiği, TÜBİTAK MAM tarafından onaylanarak test edilmiştir.

Çiftliğimizdeki üretimi yerinde görmek ve bizi daha yakından tanımak isterseniz, sizi çiftliğimizde ağırlamaktan büyük memnuniyet duyarız.

Yerli ırklar maalesef daha çok hastalanmaktadırlar. Jersey ırkı ise Karadeniz’in “Sarı Kız” dediği, çokça beğenilerek uzun yıllardır yararlanılan ve sütünden Trabzon tereyağının yapıldığı muhteşem bir ırktır. Bizdeki Jerseylerin farkı ise GTPI değerler taşımasıdır. Yani sürülerimiz yüksek genetikli, seçkin sığırlardan oluşmaktadır. Yüksek genetiğin bir özelliği de hayvanın genetik kalitesi nedeniyle kolay kolay hastalanmamasıdır. Tıpkı insanlarda olduğu gibi! İnsanlarda bazı hastalıklar nasıl soydan kalıtımsal olarak anne babadan evlada geçiyorsa ve doktor hastaya ailede anne-baba soy bağı olan yakınlarda şikayetçi olunan hastalık öyküsünü soruyorsa, bu da öyle bir durumdur. Uluova Çiftliği, dünyadaki yüksek ve özel genetik çiftliklerden biridir. Amerika’daki kıymetli genetik değerlerle yarışan, ülkemizdeki tek çiftlik Uluova Çiftliği’dir. Genetik değer, canlının zırhıdır. Biz bu ve bunun gibi birçok değeri bir araya getirerek kurduğumuz kıymetli sistem sayesinde hastalıklara karşı koyabiliyoruz.

Çiftliğimizde hastalıktan ari bir üretim yapıyoruz ve İyi Tarım Uygulamaları sertifikasına sahibiz. Ayrıca AB onaylı bir çiftliğiz. Türkiye’nin ilk ve tek TSE belgeli sütçüsüyüz. TÜBİTAK ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi iş birliğiyle, sağlık açısından mükemmel değerde %100 A2 süt üretiyoruz.

Yem konusunda, çiftliğimizde kendi yemimizi üretiyoruz ve bu yemler GDO içermiyor. Sağlıklı hayvan beslenmesini sağlamak için yem hammaddelerimizi özenle seçiyoruz.

Ağır metaller konusunda da içimiz rahat: Paslanmaz krom çelikten yapılmış, dünyanın en iyi süt tankı markalarından biri olan Müeller tanklarını kullanıyoruz. Bu tanklar, sütü hijyenik ve güvenli koşullarda muhafaza eder.

Başkaca ağır metalle işimiz olmaz. Pardon kendi yemimizi ürettiğimiz için tarım makinalarımız var..! Onlar da çok ağır ve metal.

Kısacası; yemden süte, depolamadan teslimata kadar her aşamada insan sağlığına ve kaliteye büyük özen gösteriyoruz.

Önüne gelen her inekle ilişkiye giren boğa ile çiftleşmeyi ineklerimiz tercih etmiyor. Çünkü böyle durumlarda, insanlarda olduğu gibi hayvanlarda da cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanıp antibiyotiğe muhtaç hale geliniyor. Uzun lafın kısası; sosyal medyada yazmak kolay! Meraklarınızı tümden, garantili biçimde giderebileceğiniz tek yol sütümüzü en kıymetli laboratuvarlarda analiz ettirmenizdir. Sütümüz size her şeyi doğrusuyla söyleyecektir. Sütümüzün son damlasına kadar arkasındayız. Sütümüz gururumuzdur.

Afiyet olsun, şifa olsun.

Uluova Çiftliği, yemden süte kadar tüm aşamalarda üretim, yönetim ve hayvan bakım kalitesini belgelendiren tüm sertifikalara sahiptir. Ayrıca Türkiye’de ilk kez uluslararası “Hayvan Refahı” sertifikası alan çiftlik olma özelliğine de sahiptir.

Çiftliğimizin sahip olduğu başlıca sertifikalar şunlardır:

✅ AB’ye süt ve süt ürünleri ihracatı amacıyla Bakanlıkça onaylı süt çiftliği
✅ Hastalıktan Ari İşletme Sertifikası
✅ Helal Belgesi
✅ ISO 9001:2015 Kalite Yönetim Sistemi Sertifikası
✅ İyi Tarım Uygulamaları Sertifikası
✅ Kosher Belgesi
✅ TSE Uygunluk Belgesi
✅ KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) Belgesi
✅ Certified Humane Sertifikası
✅ Sıfır Atık Belgesi

Çiftliğimiz, Troya topraklarının tam kalbinde, Çanakkale’nin Üvecik Köyü'nde bulunmaktadır.